dict.cc | German-Turkish dictionary | Almanca-Türkçe Sözlük - Letter O

Home

About/Extras

Shuffle^NEW

Türkisch: O

A | B | C | D | E | F | G | H | I | J | K | L | M | N | O | P | Q | R | S | T | U | V | W | X | Y | Z

BETA! This vocabulary is currently being built up from scratch. We need your help: Please review or record entries!

« zurück

Seite 1 für den Anfangsbuchstaben O im Deutsch-Türkisch-Wörterbuch

weiter »

Deutsch	Türkisch
Oase {f}	vaha
ob	acaba
obdachlos	evsiz
Obdachlosigkeit {f}	evsizlik
Obelisk {m}	dikilitaş
oben	üstünde
oben	yukarıda
Oberarm {m}	üstkol
Oberbegriff {m}	büyük terim
Oberbegriff {m}	haddi ekber
Oberbegriff {m}	üst kavram
Oberbürgermeister {m}	belediye başkanı
Oberbürgermeister {m}	belediye reisi
Oberbürgermeister {m}	şehremini [eski]
Oberbürgermeisterin {f}	belediye başkanı [kadın]
Oberbürgermeisterin {f}	belediye reisi [kadın]
Oberdeck {n}	üst güverte
oberer [/obere/oberes]	üst
Oberer See {m}	Superior Gölü
Oberes {n} [das Obere]	üst
Oberflächenhärte {f}	yüzey sertliği
Oberflächenrauheit {f}	yüzey pürüzlülüğü
Oberflächenrauigkeit {f}	yüzey pürüzlülüğü
Oberflächenspannung {f}	yüzey gerilimi
oberflächlich	yüzeysel
oberflächlich [nachlässig]	özensiz
oberhalb	üzerinde
Oberkiefer {m}	üst çene
Oberlandesgericht {n} <OLG>	istinaf mahkemesi
Oberleitungsbus {m}	troleybüs
Oberlichtfenster {n}	vasistas
Oberlippenbart {m}	bıyık
Oberösterreich {n}	Yukarı Avusturya
Oberschenkel {m}	uyluk
Oberschicht {f}	üst tabaka
Oberseite {f}	üst
Oberseite {f}	üst taraf
obgleich	-dığı halde
Objekt {n}	nesne
objektorientierte Programmierung {f} <OOP>	nesne yönelimli programlama <NYP>
Oboe {f}	obua
obsolet	kullanım dışı
Obst {n}	meyve
Obstgarten {m}	meyve bahçesi
Obsthalter {m}	meyvelik
Obstipation {f}	kabızlık
Obstipation {f}	konstipasyon
Obstkuchen {m}	turta
Obstmesser {n}	meyve bıçağı
Obstsalat {m}	meyve salatası
Obstschale {f}	meyvelik
obwohl	-diği halde
Obwohl es so ist...	Öyle olduğu halde...
Ochotskisches Meer {n}	Ohotsk Denizi
Oder {f} [Fluss]	Oder Nehri
oder <od.>	veya
oder <od.>	ya da
oder <od.>	yahut
oder <od.>	yoksa
Odyssee {f}	Odysseia
Ofen {m}	ocak
Ofen {m}	soba
offen	açık
offen [weit, endlos, ausgedehnt]	engin
offen gesagt	açıkçası
offen gesagt	doğrusu
offen gesagt	dürüst olmak gerekirse
offen lassen	açık bırakmak
offen stehende Rechnung {f}	açık hesap
Offenbarung {f}	vahiy
offener Sternhaufen {m}	açık yıldız kümesi
offenes Büfett {n}	açık büfe
offenherzig	açık yürekli
offenherzig	samimi
offenlegen	açığa çıkarmak
offensichtlich	bariz
Offensive {f}	saldırı
öffentlich	alenen
öffentliche Auktion {f}	açık artırma
öffentliche Hand {f}	kamu
öffentliche Versteigerung {f}	açık artırma
Öffentlichkeitsarbeit {f} <PR>	halkla ilişkiler
Offerte {f}	teklif
offline	çevrimdışı
öffnen	açmak
öffnen	küşat etmek [osm.]
Öffner {m}	açacak
Öffnung {f}	açık
Offset {n}	öteleme
Offset {n}	uzaklık
oft	çok defa
oft	sık sık
öfters [regional]	çok sık
ohne <o.>	-meden
ohne <o.>	-sız
ohne <o.> [+Akk.]	-siz
ohne <o.> [+Akk.]	-suz
ohne <o.> [+Akk.]	-süz
ohne dich	sensiz
ohne Jahr <o.J.>	tarih yok <t.y.>

« zurück

Seite 1 für den Anfangsbuchstaben O im Deutsch-Türkisch-Wörterbuch

weiter »

Contribute to the Dictionary: Add a Translation

Do you know German-Turkish translations not listed in this dictionary? Please tell us by entering them here!
Before you submit, please have a look at the guidelines. If you can provide multiple translations, please post one by one. Make sure to provide useful source information. Important: Please also help by verifying other suggestions!

Turkish-German online dictionary (Almanca-Türkçe Sözlük) developed to help you share your knowledge with others. More information
Links to this dictionary or to single translations are very welcome! Questions and Answers